Tarih milletlerin yükselme ve gerileme sebeplerini ararken; bir çok siyasi, askeri, toplumsal sebepler bulmakta ve saymaktadır. Şüphe yok ki bütün bu sebepler toplumsal olaylarda etkindirler. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla, yükselişiyle, gerilemesiyle ilgili ve bağlantılı olan milletin ekonomisidir. Tarihin ve tecrübenin tespit ettiği bu gerçek bizim milli hayatımızda ve milli tarihimizde de tamamıyla meydana çıkmıştır. Gerçekten Türk tarihi incelenirse bütün yükselme ve gerileme sebeplerinin bir ekonomi meselesinden
başka bir şey olmadığını anlaşılır. Tarihimizi dolduran bunca başarılar, zaferler, yahut mağlubiyetler, çöküşler ve felaketler bunların hepsi meydana geldikleri devirlerdeki ekonomik durumuzla ilgili ve bağlantılıdır. Yeni Türkiye’mizi layık olduğu seviyeye yükseltebilmek için mutlaka ekonomimize birince derecede önem vermek mecburiyetindeyiz. Çünkü zamanımız tamamen ekonomi devresinden başka bir şey değildir.