Atatürk ün ideali milletin kendi kendisini idare etmesiydi. Millet kendi iradesine tam olarak sahip olmalı idi. Millet iradesi mukaddesatçı medrese takımının ve irticacın Allah adına baskısından kurtulmalıydı. Milletin vicdanı ve kafası hür olmalıydı. İşte Atatürk bütün otoritesini; millet iradesini ve inancını kendi diktaları altında bulundurmakta direnen bu sınıfa karşı kullanmıştır. O benim siyasi hayatımda bir taraflı olarak her zaman aradığım ve arayacağım temel; laik cumhuriyettir demiştir. Bu nedenle ilk çıkarılan inkılap kanunlarından biri öğretimin birleştirilmesi kanunudur. Atatürk eğitim ve öğretimin birleştirilmesi ilkesinin hemen uygulanmasını lüzumlu görüyoruz; bu yolda gecikmenin zararları ve bu yolda acele etmenin ciddi ve derin yararları kararı çabuk almamızı gerektirmektedir, demiştir. Türkiye’nin maarif siyasetini her derecesinde açıkça ve hiçbir kuşkuya da yer vermeyen kesinlikle ifade etmek ve uygulamak gerekir; bu siyaset her manasıyla milli olmalıdır diyerek, eğitimde birliği sağlamanın önemini belirtmiştir. Bu kanunla bütün ilim ve öğretim kuruluşları milli eğitim bakanlığının idaresine bırakılmış, medreseler ve okullar bu bakanlığa devredilmiş ve bağlanmıştır. Din uzmanları yetiştirmek üzere ilahiyat fakültesi, hitabet ve imamet gibi din hizmetlerinin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetiştirilebilmesi için ise ayrı okullar açılması yetkisi de yine bu kanunla milli eğitim bakanlığı’na verilmiştir.
36 Önemli: Atatürk ün ideali milletin kendi kendisini idare etmesiydi. Millet kendi iradesine tam olarak sahip olmalı idi.
36 Önemli:
Atatürk ün ideali milletin kendi kendisini idare etmesiydi. Millet kendi iradesine tam olarak sahip olmalı idi. Millet iradesi mukaddesatçı medrese takımının ve irticacın Allah adına baskısından kurtulmalıydı. Milletin vicdanı ve kafası hür olmalıydı. İşte Atatürk bütün otoritesini; millet iradesini ve inancını kendi diktaları altında bulundurmakta direnen bu sınıfa karşı kullanmıştır. O benim siyasi hayatımda bir taraflı olarak her zaman aradığım ve arayacağım temel; laik cumhuriyettir demiştir. Bu nedenle ilk çıkarılan inkılap kanunlarından biri öğretimin birleştirilmesi kanunudur. Atatürk eğitim ve öğretimin birleştirilmesi ilkesinin hemen uygulanmasını lüzumlu görüyoruz; bu yolda gecikmenin zararları ve bu yolda acele etmenin ciddi ve derin yararları kararı çabuk almamızı gerektirmektedir, demiştir. Türkiye’nin maarif siyasetini her derecesinde açıkça ve hiçbir kuşkuya da yer vermeyen kesinlikle ifade etmek ve uygulamak gerekir; bu siyaset her manasıyla milli olmalıdır diyerek, eğitimde birliği sağlamanın önemini belirtmiştir. Bu kanunla bütün ilim ve öğretim kuruluşları milli eğitim bakanlığının idaresine bırakılmış, medreseler ve okullar bu bakanlığa devredilmiş ve bağlanmıştır. Din uzmanları yetiştirmek üzere ilahiyat fakültesi, hitabet ve imamet gibi din hizmetlerinin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetiştirilebilmesi için ise ayrı okullar açılması yetkisi de yine bu kanunla milli eğitim bakanlığı’na verilmiştir.
Atatürk ün ideali milletin kendi kendisini idare etmesiydi. Millet kendi iradesine tam olarak sahip olmalı idi. Millet iradesi mukaddesatçı medrese takımının ve irticacın Allah adına baskısından kurtulmalıydı. Milletin vicdanı ve kafası hür olmalıydı. İşte Atatürk bütün otoritesini; millet iradesini ve inancını kendi diktaları altında bulundurmakta direnen bu sınıfa karşı kullanmıştır. O benim siyasi hayatımda bir taraflı olarak her zaman aradığım ve arayacağım temel; laik cumhuriyettir demiştir. Bu nedenle ilk çıkarılan inkılap kanunlarından biri öğretimin birleştirilmesi kanunudur. Atatürk eğitim ve öğretimin birleştirilmesi ilkesinin hemen uygulanmasını lüzumlu görüyoruz; bu yolda gecikmenin zararları ve bu yolda acele etmenin ciddi ve derin yararları kararı çabuk almamızı gerektirmektedir, demiştir. Türkiye’nin maarif siyasetini her derecesinde açıkça ve hiçbir kuşkuya da yer vermeyen kesinlikle ifade etmek ve uygulamak gerekir; bu siyaset her manasıyla milli olmalıdır diyerek, eğitimde birliği sağlamanın önemini belirtmiştir. Bu kanunla bütün ilim ve öğretim kuruluşları milli eğitim bakanlığının idaresine bırakılmış, medreseler ve okullar bu bakanlığa devredilmiş ve bağlanmıştır. Din uzmanları yetiştirmek üzere ilahiyat fakültesi, hitabet ve imamet gibi din hizmetlerinin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetiştirilebilmesi için ise ayrı okullar açılması yetkisi de yine bu kanunla milli eğitim bakanlığı’na verilmiştir.